> dan sonra doldur beni

18 Şubat 2011 Cuma

Body Worlds-Ölü Bedenler Sergisi

 
Haziran 2010'da gelmişti bu sergi, gidenler anlatıp duruyor ve akıllarda kalan en çok şey, çıkışta herkesin sigarayı bırakmaya karar verdigiydi!

Uzun zamandır gitmek istedigim bir sergi oldugundan cekirdek ailemizle organizasyon yapılınca hemen biletimi alıp sigarayi bırakmasını istedigim canım arkadaşım Binnur’u arayıp :) mujdeyi verdim. Her ne kadar bunun etkili olmayacagını soylese de sansımızı denemeye karar verdik.

Gelelim sergi gunumuze,  oglen 12:00 gibi cekirdek aile bulusacaktık ama biraz erken gittidigimizden, herkes toparlanana kadar biletimizi alıp İstanbul modernenın bahcesınde beklemeye karar verdik. İcerden biletlerimizi alıp cıkarken dikkatimden kaçmayan hatta gozume batan sey cıkısta atılmış sigara paketleriydi! Madem paketler atılıyor dısarda son kez sigara icelim :p deyip, sigara sonrası basladık sergiye…

Aslında sergi normal resım sergisi gibi olmadıgından, bahsetmekte zorlanıyorum. Gezip gormeden ne demek istedigim de anlaşılmayacaktır. Ama kısaca ne var ne yok diye bahsecek olursak;

Sergi, doğum öncesi gelişim ve bebeklikten, çocukluk ve ergenliğe, yetişkinliğe ve yaşlılığa kadar, insan yaşam döngüsü ve yaşlanmanın özel bir sunumunu kapsıyor. “Body Worlds”, vücutlarını bağışlayan kişilerin bedenlerinin ve iç organlarının halka sunulduğu tek insan anatomisi sergisi.

Cenin olarak başlayıp ölüm ile son bulan bedenımızın cesitli evrelerinde genlerimiz, cevresel faktorler yada alıskanlarımız ve yaş ile ortaya cikan hastalıklar sonrası organlarımızın ne duruma geldıgı gorsel olarak anlatılıyor.

Arada ki ayrımı yapabılmemiz icin saglıklı ve hastalıklı organları yan yana koyarak daha anlasılır bir hale getirmişler sergiyi.

Biraz fazla tıp terimi kullanıldıgından bıraz zorlandıgımızı belırteyım. Ama telefon ıle dolastıgımızdan bir ara uzun ve sıkıcı geldi. Tıp ogrencisi degilseniz telefon almadan da sergide ki kısa notlarlada gayet öğretici olacaktır diye düsünüyorum.


Sergiye dair dikkatimi çeken ve aklımda kalan kısa notlar;

&. Kullanılan herseyin gercek oldugunu bir bedenın sergi aşamasına gelmesinin yaklasık 1 sene surdugunu,

&. Bedenini bagıslayan herkesin hayattayken bagısladığını karsılıgında hıc bır ucret almadıgı ve istedigi zaman vazgecebilecegini, olumlerı ve yaslarıyla ılgılı bılgı olmadıgını belirteyim.

&. Beynimizin bilinenin aksine % 10’u değil, tamamını kullandığımızı,

&. Beynimizde bulunan "dimağ" bilincli ve mantıklı dusunmeyi saglarmış.  Eskilerden duydugumuz “Aklım diğmam durdu” sözunun anlamınıda burada tescillenmiş oldu. (Alzheimer hastaligi icin beyinsel  ve bedensel aktiviteleri ihmal etmememiz gerekiyormus.)

&. Uç uça eklendıgınde bir yetişkinin kardiyovasküler ağının dunyanın çevresini 2 kereden fazla dolaşıyormuş.

&. Her ne kadar sigarayı bırakmamla ilgili üzerimde ciddi bir baskı olusturmasa da bırakmak icin calışmalarım başlamıştır. Günde 20 tane, 5 tane veya pasif icici olmak uzun vadede cigerlerimize aynı zararı vermekteymiş. Ben her zaman az içiyorum bisey olmaz diyenlerin başındaydım, ama bunu öğrendikten sonra boyle soyleyemecegim icin gerekeni yapacağım.

&. Sergide en çok etkilendiğim beden "Zamanın Aynası" (ismi tam olarak bu olmayabilir) adlı modellerdeki kadın model oldu. Eğilip yakından yuzune bakınca gozlerinin ne kadar gercek durduğuna inanamadım birde rimel surulmus olduğu icin cok daha belirgin ve guzel duruyordu. Zaten yuz hatlarından da yasamında cok guzel ve bir kadın olduğunu gorebiliyorsunuz.

Son olarak hep bildigimiz ama pekte uygulamadığımız sağlıklı beslenmeye gelince hafta da 2 kadeh kırmızı şarap, zeytinyağı, fıstık, fındık, soya, brokoli, üzüm, balık (omega 3 acısından zengin) kırmızı etten uzak durmayı ve  tahıllarıda eklerseniz harika bir beslenme alıskanlıgıyla omrumuzu uzattıgımız gibi saglıklı bir yaşamın kapılarını aralayacagımızı düsünüyorum. Tabi ki spor egzersiz soylememe hic gerek yok olmazsa olmazımız.

Gunter von Hagens'a ait sergi İstanbul Modern Antrepo- 3'te sergilenmektedir.
27 Mart’a kadar uzatıldıgını hatta bugun okudugum habere göre Almanya'dan gelen yeni bedenler  ve dunyada ilk burada sergilenecek "İtfaiyeci Adam"  bedenı ve buyutulmuş bisikletci bedenin cok ilgi cekecegini belirtmişler.

Dünyada milyonların ve ülkemizde yuzbinlerin gittigi ve hayatınızda kolay göremeyeceğiniz bu sergiyi mutlaka görmenızı tavsiye ederim..

Sevgilerimle,











9 Şubat 2011 Çarşamba

Go Mongo

Değişik tatlar sevmesem de arada farklı lezzetler tatmayı severim. Özellikle birilerinin tavsiyesiyle gidilmiş yerlerse çok daha keyifli olur yenilen yemekler..
Bahsedeceğim yerde aynen böyle bir restaurant. Kısaca bu lezzet nereden geliyormuş bakalım..
Efendim şimdi Türkçeye Moğol Barbekusu dıye cevirilebilen bu otantik mutfağın doğuşu Moğalistandaki geleneksel av partilerine dayanmaktadır. Moğollar et ve sebzeleri kılıçları ile dilimleyerek, kalkanlarının uzerinde harlı ateşte pişirirlermiş.
Bu lezzette gunumuze kadar modernize edilerek ulaşmış. Sizlerde bu lezzetlerden mahrum kalmayın bir kerede olsa mutlaka deneyin diyorum.
Dondurulmuş tavuk, et, balık ve türevlerinden oluşan bu etlerin yanına taze onlarca sebze eşlik etmekte.  İstediginiz et ve sebzelerden tabağınıza alıyorsunuz en sonda ne tür et aldığınızı soran bayanlar sıze noddle (erişte) vererek ustune uygun soslar sunuyorlar ıstedıklerınızden seciyorsunuz. 
Tavsiyem cok sos karıştırmamanız cunku sonrasında cok baharatlı ve hoş olmayan bır tat cıkıyor ortaya.
En son tabaklarınızı barbeküde pişirmesi için aşçılara verip masanıza geçiyorsunuz. Yanında 
güzel bir şarapla keyfıne vararak yemeğinizi afiyetle mideye indirebilirsiniz.
Fazla doymamanız sonrasında mutlaka tatlıya yer ayırmanız gerekıyor  :) kırmızılı kahramanım(sarapla pısırılmıs ayva tatlısı) yada favorim sufle ..

Nerededir bu restaurantlar derseniz ; İstinye Park, İkea Meydan ve Suadiye kendinize yakın birini secin ve sevdiklerinizle yolunu tutun..
** Sulecan ve Wili sayesinde bu lezzet ile tanıstıgımı soylemeden geçemeyeceğim. Canlarım seviyorum sizi :) en kisa zamanda tekrarlayalım diyorum..
Afiyet olsun :)