> dan sonra doldur beni

13 Ağustos 2012 Pazartesi

The Great Masters

Rönesans döneminin bilim, sanat ve savaşta (!)  nasıl izler bıraktığını anlatan sergi Türk sanat severler ile buluşuyor.

16. yy. İtalya'sının 3 büyük ustası, Leonardo,Michelangelo ve Raphael'in eserleri Tophane-i Amire'de sergileniyor.


Çocukluğumuzun çizgi filmi "ninja kaplumbağalarının" isimlerinden oluşan Rönesans döneminin 4 Büyük üstadından Donetello'nun neden dışarıda bırakıldığını merak ettim doğrusu!


Sanat ile biraz ilgileniyorsanız gezerken "aa ben bunu biliyordum demek ayrıntısı böyleymiş" deyip daha bir keyifle geziyorsunuz.


Özellikle Haliç Köprüsü için Leonardo'nun yapımını üstlenmek istediğini anlattığı mektubu okurken keşke ciddiye alsalarmış diye iç geçirdim.(Maketi yukarıdadır)


Davut HeykeliMichelangelo'nun 26 yaşındayken rüştünü ispatladığı ilk ve en önemli eseri(Pieta ile beraber), çocuk kral David heykelidir. Çıplaklık ile ilgili sorununuz yoksa :) heykeli incelediğinizde ellerinin gerekenden büyük olduğunu göreceksiniz. Bunun sebebi heykele aşağıdan bakılacağını bildiği için yine dahiliğini gösterip deformasyonla bunu çözümlemiştir.

Heykel'in çiplak olma sebebine gelince; "kendinden büyük dev Goliath ile savaşmaya gidince çıplak bi şekilde giderek silahsızım imajı uyandırarak omzundaki çok ozel sapanı gizlemiş ve devi öldürmüştür.

Sistine Şapeli; 1505 yılında II.Papa Julius tarafından Michelangelo'ya yapılması için verilmiş, kendisinin Davut heykelinden sonra tanınmasına katkıda bulunan en önemli eseridir. Yapımı 520 metre karede 4 yıl sürmüştür. Ortasında her biri Adem, Havva ve Nuh Tufanıyla ilgili 9 pano bulunan freskin yan unsurları mitolojik resimlerle süslenmiştir. 

Adem'in Yaratılışı adli sahne batı resim sanatının en canlı tasvirlerinden biri olarak kabul edilir.


Son Akşam Yemeği; Rönesans dönemi ressamlarının çokça işlediği bir konu olmuştur. Ama en önemlisi Leonardo Da Vinci'ye ait olan resimdir. Bu resimde İsa 12 havarisi ile yemek yerken içlerinden birisinin kendisine ihanet edeceğini söylediği anda kişilerin yüzündeki dramatik ifadeyi çok iyi yansıtmıştır.

Atina Okulu; Raphael bu eserinde antik çağın filozof ve ressamlarını resmetmiştir.

Sergiden kısa kısa notlar;



&. Leonardo Da Vinci'nin anatomi eskizlerinin 
olduğu bölümde, eskizleri seslendiren adamın buğulu sesi ve anlattıkları gözümün önünde canlanınca ufak çaplı bir vahşet geliyor gözünüzün önüne..

&. Da Vinci'nin tablo olarak "Son Yemek" adlı eseri yer alıyor sadece..

&. Vitruvius insanının altın oranına ne kadar uyduğumuzu görmemiz için eğlenceli bir bölüm vardı sıra olduğu halde foto çektirmeden geçmedim (:

&. Henüz Vatikan'a gitmek kısmet olmadığından Michelangelo'nun Sistine Şapeli'nin benzerini görmek bile çok heyecan vericiydi.


&. Sevgili Raphael genç yaşta öldüğünden sanırım diğer dahilerin yanında bir kenara itilmiş.


&. Sergi,Türkiyenin ilk interaktif resim sergisiydi. Kulağınızda kulaklık önünüzdeki dokunmatik ekrandan eserler ile ilgili bilgi alarak gezmek çok eğlenceliydi. 2,5-3 saat de Rönesans donemi ile ilgili bilgi dağarcığınıza çok şey katmış olarak çıkıyorsunuz sergiden.


&.Aynanın henüz keşfedilmediği dönemde dahimiz Leonardo'nun buluşu aynalı odaya girip kendinizi hiç görmediğiniz açılardan görerek bu anı ölümsüzleştirmeyi unutmayın!





 San Piedro Katedrali




&.Sanatçı yönleriyle tanıdığımız dahilerimiz boş durmamış fırça tutan eller ile resim de yapmış silahta!







Bu olağanüstü güzel serginin Dünyada ilk kez Türkiye'de sergilendiğini hatırlatıp 27 Ağustos tarihine kadar uzatıldığını söyleyeyim. Kaçırmamanızı tavsiye ederim.
Keyifli gezmeler (:

Sevgilerimle,



 















8 Haziran 2012 Cuma

Madonna İstanbul'u Salladı

Aylar öncesinden alındı biletler, 7 Haziran'ı iple çektim desem yalan olmaz. En son 19 sene önce geldiğini düşünecek olursak kaçıramazdım doğrusu!

Alkolsüz Madonna Konseri
Konser alanında alkol yoktu ama metro çıkışlarında abiler 10 tl den sattı biraları. Ama stada elinde bira ile girilmedi. Ama alanda alkolsüz bira ve kola satışı vardı.
21.30 diye duyurulan konser 50 dk gecikmeyle başladı. Sebebi  malum son dakikayı sevdiğimizden 21.20 de  hala kuyruktaydık! Seyirci yuhalamadı alkış ve çığlıklarla sahneye davet etti.


Madonna sahneye dev kilisenin içinden kilise müzikleri eşliğinde çıktı. Her zaman ki gibi provokatifti kilisenin üzerinde ki haç işaretinde MDNA harfleri kazılıydı.

Oğluyla Dans Etti
"Bang bang" şarkışında bize  Hollywood tadında görsel şov sundu, kaç kişi öldürdü biz sayamadık ama dövüş sahneleri mükemmeldi.

Oğlu Rocco'yu sahneye çıkardı birlikte dans ettiler. Daha sonra kapanış şarkısı "Celebration" da dansçılar ile birlikte Rocco tekrar dans etti.

Madonna sahne şovunu ve insanları coşturmayı gerçekten iyi biliyor. Her şarkı için ayrı bir sahne kuruldu neredeyse her şarkının mizanseni sahnede canlandırıldı.

Eski şarkılarına pek yer vermedi daha çok yeni kaset tanıtımı gibi olmuştu. Misal ben "La Isla Bonita" çıksın diye bekledim :)

Konserin coşma anı ilk 80'ler şarkısı olan "Papa Don't Preach"ti. Galiba dün gece sıkı bir 80'lerde genç olan kitlesi mevcuttu. Ancak konserin patlama anı "Like A Prayer"di. Herkese ayağa kalkıp şarkıya eşlik edip
dans etmeye başladı.

Madonna In Seyirci Out
Sahne de yapmadığı şey kalmadı kadının gayet formda ve atletikti. Dans etmek dışında yerlerde süründü, ipte yürüdü ve hareketli platformlara tırmanıp şarkı söyledi!

Onun şovları karşısında belki şaşkınlıktan belki heyecandan pek tutuk kaldık. En azından "Express Yourself"de Madonna soyunurken atılan çığlıklar azdı.

Ses sistemi pek iyi değildi stat içi nasıldı bilemem ama tribünlerdeki ses yansıması güzel değildi.

Dansçıları insan değil başka bir şeydi hepsi muhteşemdi.

Dün akşam gerçekleşen konser değil sahnede canlı bir film izlemiş olduk. Ve İstanbul bugüne kadar gerçekleşen en iyi şovlardan birini izledi o gece oradaki herkes çok şanslıydı.

Ve kapanış şarkısını "Celebration" ile ışıklar eşliğinde, rengarenk DJ kıyafetleri giymiş olarak yaptılar.

Tabi ki Madonna Bis yapmadı kimsede bundan şikayetçi olmadı.

İki şarkısını ezbere bilmeyip konserine gidiyorsunuz diyenlere dün sahne de izlenenler koy cd'yi dinle tadında bir şey değil görsel şölendi deyip selamlarımı gönderiyorum :)

Ve 53 yaşında hala taş gibi olan Modanna bizi de gömer diyerek geceyi sonlandırdık..



*** Fotolar dün akşam ki konserdendir ;)





















25 Nisan 2012 Çarşamba

Lale Devri

İstanbul'a 7.Lale Festivali etkinliği için 12 milyon lale dikilmiş. Ama lalelerin en fazla dikildiği yer İstanbul'un en güzel semtlerinden birisi olan Emirgan'daki Emirgan Korusu. Her sene niyet edip gidemediğim için bu sefer kaçırmamak için müsait olduğum an soluğu Emirgan'da aldım.

Ama gittiğimiz tarih Lale zamanının bitişine denk geldiği için kırılmış, solmuş biraz hırpalanmış laleler karşıladı bizi. Aslında İstanbul'un geçen hafta ki kötü havasından dolayı beklediğimden daha iyilerdi.
Vaktiniz varsa hafta içi gidin ben 23 Nisan tatilini fırsat bilip gittim ama inanılmaz kalabalıktı. Gitmişken Beyaz, Sarı ve Pembe Köşkte dinlenebilirsiniz. Temiz havada gezdiğiniz için acıkmış olacaksınız, yemek yemek isterseniz "Hünkar Beğendi'yi öneririm..

Hatta biraz vakitlice evden çıkıp hemen yanında ki Sabancı Müzesine gitmenizi "Karanlıkla Işığın Buluştuğu Yerde... Rembrandt ve Çağdaşları Hollanda Sanatının Altın Çağı" aslı sergiyi gezmenizi öneririm. 
İnanılmaz bir trafik vardı biz çok geç kaldığımızdan yetişemedik maalesef.
Sergi öncesi Sütiş'te tatlı veya yemek yiyip fişiyle giderseniz sergiye 8 Tl.'ye  gezebilirsiniz ;) Tatlı yorgunlukla günümü bitirirken çiçek satışını boş geçmeyip menekşe, yıldız çiçeği ve kaktüs aldım..

Kısa kısa notlar

&. Araba ile gitmemenizi öneririm park büyük sorun,
&. Havalar serin olsa da yürüdüğünüz için sıcaklayabiliyorsunuz ince giyinin ama üzerinizde mutlaka mont olsun akşam saatleri hava serin üşüyorsunuz.
&. Belediyenin hizmeti varmış minik araçlarla parkın başlangıcına çıkıp yokuş aşağı inerseniz çok daha rahat gezersiniz.
&. Sarı ve Beyaz Köşk arasında tercihinizi Beyazdan yana kullanın daha ferah manzarası ve masa düzeni var.
&. Servis gayet hızlı ve kibar servis elemanları var.
&. Tuvalet büyük sorun yaklaşık 20 dk. sıra bekliyorsunuz!
&. Çıkışta çiçek satışı yapılıyor maalesef o güzel lalelerden kalmadığı için türevlerine yöneliyorsunuz.
&. Çimler de çıplak yürüyün hatta biraz uzanıp temiz havanın keyfini çıkarın...
Keyifli, huzurlu ve sevdiklerinizle güzel gezmeler :)

Sevgilerimle,


















2 Nisan 2012 Pazartesi

Yaz Gelmiş!

Güneşin yüzünü bir gösterip bir sakladığı şu günler de bana en iyi ada gelirdi.

Hafta sonu güneşi fırsat bilip soluğu Büyükada'da aldım. Hava çok sıcak olmasa da ada bana her zaman ki huzurunu iliklerime kadar hissettirdi yine.
Kokusuna bayıldığım mimoza çiçeğinin zamanı olması da mis gibi kokular eşliğinde keyfime eşlik etti..

Büyükada'nın kısa bir tarihçesini paylaşayım sizlerle;
Yaklaşık 7 yüzyıllık Bizans döneminin elinde bulunan Büyükada diğer İstanbul adaları gibi hapishane ve manastırlarıyla ün kazanmıştır. Bizans döneminde ortaya çıkan taht kavgaları, dini ve siyasi içerikli anlaşmazlıklar sonucunda prensler, prensesler ve din adamları sürgün olarak gönderildikleri adada korkunç işkencelere maruz kalmıştır. 1864 yılında küçük gemilerin hizmete başlaması ile Türklerin Ada'ya yerleşmesi sağlanmış oldu. 1875'de büyük gemilerin düzenli seferleri sayesinde Ada'daki nüfus hızla artmış ve yabancıların  da adaya yerleşimi başlamıştır.

Çok sayıda pansiyon ve otelleriyle İstanbul karmaşasından hızlıca uzaklaşmak ve bambaşka İstanbul sabahına uyanmak istiyorsanız Büyükada en ideal yerlerden biridir.

Kentselleşme adına maalesef adanın simgesi olan atlı faytonlar bir kaç seneye kadar yerini akülü faytonlara bırakacakmış. 


Hiç sıcak ve samimi gelmedi bana o akülü faytonlar!
Bana göre ruhu yok! Ilık rüzgar saçlarınızın arasında dolaşırken at nalı sesleri eşliğinde zambak görüntüleriyle sunulan seyahat zevkini vermeyecektir..

Büyükada'ya gidip yapmadan dönmeyeceğiniz şeyler;

&. Bisikletle ada turu,
&. Fayton ile ada turu hatta,
&. Aya Yorgi Kilisesine çıkmak,
&. Kır Gazinosunda Köfte-Patates,
&. Lokumlu Kurabiye,
&. Midye-Bira ikilisi
&. Külahta dondurma,
&. Damla sakızlı türk kahvesi,
&. Lale sinemasın da acık hava sinema keyfi..

Nacizane önerilerim bunlar :)

Ve mevsimine denk gelirseniz mimosa almadan dönmeyin!  Şansıma cok güzel mimozalar aldım, şimdi masamda güzel kokular eşliğinde günüme eşlik ediyor.

Sevgilerimle,










25 Ocak 2012 Çarşamba

Bir Kedim Bile Yok

Hiç adil değil hayat, insanlar iyi değil, güvenilir değil, laik değil, dürüst değil. Ben o kadar mutlu değilim, mutsuz değilim, nasıl olduğumu bilmiyorum. İstediğim her şey parmak uçlarım da gibi, ama bir şeyler var dokunamadığım.
Görmek istediğim rüyalar var tatmak istediğim bir takım şeyler.. Karnım tok, ama çok açım sevgiye. İstemediğim kadar var, yok mu var.. Ama gerçek olduğunu düşündüğüm tek bir şey bile yok..

3 Ocak 2012 Salı

Mutlu Evlilik ve İlişki için 40 ipucu






1- Evliliğin aynı zamanda bir hayat ortaklığı olduğunu unutmayın. Ve ortağınıza hiçbir konuda asla yalan söylemeyin.

2- Siz birbirinizin düşmanı değilsiniz. Tartışmalarınız olabilir ama kin tutmayın, birbirinizden intikam almaya kalkışmayın.

3- Sizin için önemsiz olan şey eşiniz veya sevgiliniz için önemli olabilir Önemsediği şeylere saygı gösterin
bu konuda konuşursa dinleyin.

4- Gün içinde eşinizin, sevgilinizin hatırını, ne yaptığını mutlaka birkaç kez sorun. Bu, ona verdiğiniz değeri ve önemi gösterir.


5- Eşinizin ya da sevgilinizin beğenilerini aklınızda tutun. Bu beğenilere uygun küçük sürprizler hazırlayın.

6- Bağlılığınız evlilik kurumuna değil, eşinize olsun. Zaten ancak kendinizi eşinize bağlı hissederseniz evliliği yürütebilirsiniz.

7- İlişkinizdeki en küçük bir sorunda ilk seçenek olarak ayrılmayı aklınıza getirmeyin. Bu sorunu çözecek birçok yol olduğunu unutmayın

8- Evlilikte ve ilişkide "Biz" vurgusu çok önemlidir. "Biz" sözcüğünü ne kadar kullanırsanız, eşinizin, sevgilinizin güveni o kadar artar.

9- Her konuda her zaman aynı şekilde düşünmek zorunda değilsiniz. Fikir ayrılığınız bir problem değil, sizin zenginliğinizdir.

10- Tartışmada kelimeleri iyi seçin. Ayrıca vücut dilinize de dikkat edin. Yüz İfadeni sevgilinizden, eşinizden 'nefret eder' gibi olmasın.

11- Zamanla çiftler arasında özel bir dil gelişir. Bu, kimsenin bilmediği bir dildir ama sizin bağlılığınızı yansıtır. Bu dili koruyun.

12- Eşiniz, sevgiliniz hakkında kendisine iyi bir şey söylemek istiyorsanız bundan kaçınmayın, üstelik bunu aklınıza geldiği o an söyleyin.

13- Çiftler zorluklar karşısında güç birliği yapmalıdır. "Senin sorunun" demek yerine "Bizim sorunumuz" deyip birlikte çözüm aramalıdır.

14- Birbiriniz hakkındaki olumsuz düşünceler ilişkinizi yıpratır. Bu olumsuz düşünceleri yok etmenin ilk adımı sevgilinizi anlamaktan geçer.

15- Eşinizin ailesi ile iyi ilişkiler kurun. Ama birincil önemdeki ailenin eşiniz ve sizin kurduğunuz yeni aile olduğunu sakın unutmayın.

16- Geleceğinizle ilgili kararları ortak verin, birlikte plan yapın. Kararlarınızı alırken aileleriniz de dahil buna kimseyi ortak etmeyin.

17- Eşiniz, hayatta güvenebileceğiniz ilk ve en önemli kişidir. Bu nedenle başka herkesten daha değerlidir. Bunu ona da hissettirin.

18- Evlilik ve ilişkideki sıkıntıda size ilk yardımcı olacak kişi eşiniz veya sevgilinizdir. Onunla ilgili sıkıntınızda ilk yardımı ondan isteyin.

19- Şüphe ve takip evliliği, ilişkiyi kemirir. Eşinizin, sevgilinizin her hareketini takip ederseniz bunun altından kalkamazsınız.

20- Aileleriniz hakkında olumsuz düşüncelere sahip olabilirsiniz. Ama bunu ona aktarırken kötü, yaralayıcı hareket ve sözcükler kullanmayın.

21- Birbirinize duyduğunuz saygı, sevginin perçinleyicisidir. İnsan sevdiğine saygı duyar. Birbirinize yaralayıcı kelimeler kullanmayın.

22- Geçmişte zorlukları aşıp evliliğinizi, ilişkinizi yeniden rayına oturttuysanız artık o kötü günleri anmayın. Yeni anılar biriktirin.

23-Çocuk evliliği kurtarmaz. Evlilik yolunda gitsin diye çocuk yapmayın Çocuğunuz varsa da ona duyduğunuz sevgiyi, eşinizden çalmayın.

24- Eşinizin, sevgilinizin sadakatini sınamak için oyunlar oynamaya kalkmayın. Ortaya çıkacak sonuçtan siz sorumlu olursunuz.

25- Sevgi sözcükleri konusunda cömert olun. "Sevdiğimi biliyorsun ya" diyeceğinize "Seni seviyorum" deyin.

26- Eşinizin, sevgilinizin incindiğini, kırıldığını bildiğiniz davranışları tekrarlamayın. Onu kızdıracak sözcükleri kullanmaktan kaçının.

27- Her an her şeyi birlikte yapmak zorunda değilsiniz. Ama kendinize ayırdığınız vakitte ne yapacağınızı eşinize sevgilinize söyleyin.

28- Sizden daha eski ve mutlu çiftlerin öğütlerine kulak verin. Tahminlerle yol alacağınıza yaşanmışlıkları örnek alın.

29- Hayatınızı planlamaktan çekinmeyin. Çocuk yapmak, ev almak, otomobil almak gibi konuları bir plan dahilinde hayata geçirin.

30- Evlilik 'katlanmak' demek değildir. İstemediğiniz hiçbir şeyi yapmayın. Eşiniz ısrar ederse, bundan hoşlanmadığınızı açıkça belirtin.

31- Karı-koca olmak, sevgili olmaktan vazgeçmek demek değildir. Evlenmeden önce birlikte yaptığınız şeyleri, evlendikten sonra da sürdürün.

32- Başkalarına karşı ne kadar nazikseniz, eşinize karşı da o kadar nazik olmalısınız. Hatta ona, diğerlerinden daha fazla nazik olmalısınız.

33- Eviniz mabedinizdir. Mutlu evlilik, her köşesi mutlulukla döşenmiş evden geçer. Evinizi bir 'yuva' haline çevirmek için özen gösterin.

34- Birbirinizi asla değiştirmeye çalışmayın. Farklılıklarınızı kabul edin. Değişirseniz ya da değişmeye zorlarsanız büyük hata edersiniz.

35- Evliliği yönetmek şirket yönetmek gibidir. Sermayesi emektir, çabadır. Çaba göstermezseniz, şirketinizi halka açmak zorunda kalırsınız.

36- Eleştirilerinizi yalnızken yöneltin başkalarının önünde birbirinizi eleştirmeyin. Hele hele birbirinizin ailesi önünde daha dikkatli olun

37- Cinsellik evliliğin yarısıdır. Karı-koca arasında tabu olmaz. Cinsellik konusundaki sorunlarınızı mutlaka konuşun.

38- Mutlu cinsel hayat fantezilerle sağlanır. Birbirinize fantezilerinizi anlatın. Rahatsız olduğunuz bir şey varsa bunu da belirtin

39- Hem doyurucu bir cinsellik hem de mutlu bir evlilik için bakımlı olmanız şart. Evlendiniz diye kendinizi salmayın.

40- Çözüm bulmak isterseniz, bulursunuz. Olaylara hep pozitif yönünden bakın ve yapıcı olun. Bir evliliği kurmak zor yıkmak çok kolaydır.